Platin Check-Up Paketi
PLATİN CHECK-UP
İç Hastalıkları Uzmanı Muayenesi +
Kanser Taraması:
—CEA – AFP – LDH – CA 125 – CA 19-9 – CA 15-3: (Kanser erken teşhisi için yapılan tetkiklerdir . Tümör belirteçleridir. Vücudun herhangi bir yerinde kanser veya tümör oluşumlarını belirler. Başlıca Meme Kanseri, Bağırsak Kanseri, Akciğer Kanseri, Gırtlak, Mide Kanseri, Kan Kanseri, Rahim Kanserleri gibi kanserlerin tanı ve takibinde kullanılmaktadır)
—Vajinal Smear Testi: Smear testi rahim ağzını (serviks) değerlendirmek ve hem enfeksiyonlar hem de kanser- kanser öncüsü durumlar açısından kontrol etmek için kadınlara yapılan özel bir rahim ağzı tarama testidir.
—PSA-Prostat Spesifik Antijeni: 40 Yaş üstü erkeklerde uygulanır. Prostat bezi iltihabı ve prostat kanseri tanısında kullanılır. Amerikan Kanser Cemiyeti 40 yaş sonrası erkeklerde erken teşhis için dijital rektal muayene ile birlikte PSA´yı önermektedir.
—Gaitada Gizli Kan: Gizli iç kanama yada mide kanaması gibi hastalıkların teşhisinde kullanılır. Ayrıca kalın bağırsak (kolon ve rektum) kanseri için en basit tanı yöntemi, gözle görülemeyecek kadar az miktardaki kanın olup olmadığını tespit etmek için dışkının incelenmesidir. Bu dışkıda gizli kan tespiti olarak adlandırılır. Bu test uzun yıllardır kullanılmaktadır. Fakat bu test sadece tespit yapıldığı anda kanayan kanserleri ve polipleri tespit eder.
Hepatit Tetkikleri:
—HbsAg: İnsanda bulunan Hepatit B antijeninin niteleyici tespiti için yapılan testtir.
—Anti-HBs: HBsAg´ye karşı oluşmuş antikorları gösteren kantitatif bir testtir. Hepatit B Aşısına bağışıklık kontrolü.
—Anti-HCV: Hepatit C Virüsü´ne karşı oluşan antikorların tespiti için yapılan kalitatif bir testtir.
—Anti HAV: Hepatit A virüsüne karşı oluşan antikorların kantitatif tespiti için yapılan testtir.
Tam Kan Sayımı: Kan sayımı analizi en sık istenen temel tarama testlerinden biridir. Kan sayımı bulguları, hematolojik ve diğer sistemlerde ilgili olarak çok önemli bilgiler sağlar.
Lökositler vücuttaki enfeksiyonlarla savaşır ve fagositoz işlemini gerçekleştirirler. Eritrositlerin (kırmızı kan hücreleri) görevi oksijenin akciğerden vücut dokularına taşınması ve karbondioksitin de dokulardan akciğerlere geri taşınmasıdır.
Eritrositlerle ilgili olarak Hb, Hct, MCV, MCH, MCHC analizleri yapılır. Anemilerde, eritrosit sayısı,Hb ve Hct değerleri düşer. MCV, MCH, MCHC tarama parametreleri değildir. Daha çok aneminin tiplendirilmesinde değerlidir. Retikülosit sayımı yeni oluşan ve dolaşıma giren eritrositlerin total eritrositlere oranını gösterir. Retikülosit sayısı, kemik iliği yetmezliğinin neden olduğu anemileri kanama ya da hemolizin neden olduğu anemilerden ayırt etmede değerlidir. Kemik iliği yetmezliğinde retikülosit sayısı düşerken hemolitik anemilerde artar. Periferik yayma birçok kan ve infeksiyon hastalığının tanısında yararlı bilgiler verir. Değişik hastalıkların seyri sırasında oluşabilecek morfolojik bozuklukların farkedilerek tanınmalarını kolaylaştırır.Tanı dışında hastanın tedaviye verdiği cevabın izlenmesinde, lösemilerde nükslerin gösterilmesinde de önemlidir.Çevre kanında dolaşan lökositler granülositler (nötrofil, eozinofil ve bazofil parçalılar), lenfositler ve monositlerden oluşur. Ayrıca az sayıda parçalı çekirdekli hücrelerin genç şekilleri olan çomaklar da dolaşımdabulunur. Kemik iliğinde nötrofil oluşmasına kadar geçen 6 ayrı morfolojik evre vardır: miyeloblast, promiyelosit,miyelosit, metamiyelosit, çomak ve nötrofil parçalı. Periferik yayma ile bu lökositlerin yüzdelenmesi yani formülasyonu yapılır. Periferik yayma aynı zamanda eritrositlerin morfolojileri, hemoglobin içerikleri, dağılımları, trombositlerin dağılımı ve sayıları hakkında bilgi verir.
Periferik Yayma: Kan sayımı analizi en sık istenen temel tarama testlerinden biridir. Kan sayımı bulguları, hematolojik ve diğer Sistemlerle ilgili olarak çok önemli bilgiler sağlar. Lökositler (beyaz kan hücreleri) iki temel gruba ayrılır: Granülösitler nötrofil, bazofil ve eozinofili içerirken, Agranülösitler lenfosit ve monositleri içerir.Lökositler vücuttaki enfeksiyonlarla savaşır ve fagositoz işlemini gerçekleştirirler. Eritrositlerin (kırmızı kan hücreleri) görevi oksijenin akciğerden vücut dokularına taşınması ve karbondioksitin de dokulardan akciğerlere geri taşınmasıdır.
Eritrositler ile ilgili olarak Hb, Hct, MCV, MCH, MCHC analizleri yapılır. Anemilerde, eritrosit sayısı,Hb ve Hct değerleri düşer. MCV, MCH, MCHC tarama parametreleri değildir. Daha çok aneminin tiplendirilmesinde değerlidir. Retikülosit sayımı yeni oluşan ve dolaşıma giren eritrositlerin total eritrositlere oranını gösterir. Trombositler kanın pıhtılaşmasını ,kanamanın durmasını sağlar.Retikülosit sayısı, kemik iliği yetmezliğinin neden olduğu anemileri kanama ya da hemolizin neden olduğu anemilerden ayırt etmede değerlidir. Kemik iliği yetmezliğinde retikülosit sayısı düşerken hemolitik anemilerde artar. Periferik yayma birçok kan ve infeksiyon hastalığının tanısında yararlı bilgiler verir. Değişik hastalıkların seyri sırasında oluşabilecek morfolojik bozuklukların farkedilerek tanınmalarını kolaylaştırır.Tanı dışında hastanın tedaviye verdiği cevabın izlenmesinde, lösemilerde nükslerin gösterilmesinde de önemlidir.Çevre kanında dolaşan lökositler granülositler (nötrofil, eozinofil ve bazofil parçalılar), lenfositler ve monositlerden oluşur. Ayrıca az sayıda parçalı çekirdekli hücrelerin genç şekilleri olan çomaklar da dolaşımdabulunur. Kemik iliğinde nötrofil oluşmasına kadar geçen 6 ayrı morfolojik evre vardır: miyeloblast, promiyelosit,miyelosit, metamiyelosit, çomak ve nötrofil parçalı. Periferik yayma ile bu lökositlerin yüzdelenmesi yani formülasyonu yapılır. Periferik yayma aynı zamanda eritrositlerin morfolojileri, hemoglobin içerikleri, dağılımları, trombositlerin dağılımı ve sayıları hakkında bilgi verir.
Homosistein: Hiperhomosisteineminin artmış iskemik kalp hastalığı, serebrovasküler atak, periferik arter hastalığı ve derin ven trombozu riskiyle ilişkili olduğu gösterilmiştir. Gebelerde ise nöral tüp defekti ve preeklampsi için risk faktörüdür.Damar sertliği, pıhtı atması, emboli, beyin damar tıkanıklıkları riski, kalp hastalıkları riski gibi birçok önemli hastalığı erken teşhis eder. Sadece birkaç checkup firması bu testi bilinçli olarak yapmaktadır.
Anti HIV 1+2: HIV (AIDS) virüsünün vücuda alınımından yaklaşık 2 hafta sonra HIV P24 antijeni tespit edilir.
HIV P24 Antijeni: HIV virüsünü yaklaşık 15 -20 gün geriye dönük tespit eder.
Kan Şekeri(Glukoz): Şeker hastalıklarının tanısında.
HbA1c(Glukolize hemoglobin): Üç aylık glukoz (şeker) değerini gösterir.
Demir (Fe): Anemilerin (kansızlık) tanısında kullanılır.
Demir Bağlama: Demir eksikliği anemisinde seviyesi yükselir. Demir ile beraber değerlendirilir.
Kalsiyum Düzeyi: Hiperparatiroidizm, maling hastalıklar, vitamin D intoksikasyonu, Paget hastalığı, immobilizasyon, tirotoksikoz, böbrek yetmezliği, magnezyum düşüklüğü, böbrek fonksiyon bozuklukları gibi durumlarda önemlidir.
Magnezyum (Mg): Enzimlerin harekete geçirilmesi ve kandaki şekerin enerjiye dönüştürülmesinde rol alır.
Fosfor (P): İnsan vücudu fosfora kemik ve diş oluşumu, hücre büyümesi ve onarımı, enerji üretimi, kalp kasının kasılması, sinir ve kas hareketleri, böbrek işlevleri açısından ihtiyaç duyar. Fosfor ayrıca vitaminlerin kullanımı ile besinlerin enerjiye dönüştürülmesinde yardımcı olarak vücuda yarar sağlar.
Sodyum (Na): Vücuttaki hücre dışı sıvının en önemli katyonudur. Sıvı- elektrolit ve asit-baz dengesinin değerlendirilmesinde kullanılır. Tansiyon hastalıkları erken teşhisi için önemlidir.
Potasyum (K): Potasyum, hücre içinin ana katyonudur. Sinir ve kas aktivitesi için kritik rolü vardır. Asit-baz ve elektrolit dengesi ile tansiyon hastalıkları erken tanısı için gereklidir.
Tiroid Fonksiyon Testleri
Guatr teşhisi ve tiroid fonksiyon bozuklukları ile tiroid kanseri tanı ve takibinde.
sT3 (Serbest T3): Tiroid fonksiyonlarının değerlendirilmesi ile ötiroidizm (sağlıklı), hipotiroidizm (düşük) ve hipertiroidizm (yüksek) ayırmada kullanılır.
sT4 (Serbest T4): T4´ün fizyolojik aktif formudur. Tiroid fonksiyon bozukluklarında TSH ile birlikte tercih edilen bir parametredir.
TSH (Ultra Sensitive): Tiroid hastalıklarının değerlendirilmesinde özgünlük ve duyarlılığı çok yüksektir. Tiroid hormonlarının salgılanmasının düzenlenmesinde merkez rol oynar
Lipid Profili
Kandaki yağ ve kolesterol oranlarını belirler
Kolesterol Total: Kolesterol testi, özellikle ateroskleroz ve koroner arter hastalığı riskinin değerlendirilmesi için faydalıdır. Kolesterol, lipid profilinin bir parçasıdır.
Kolesterol HDL: Artmış HDL düzeyleri koroner kalp hastalıklarına karşı koruyucu iken, yüksek trigliserid düzeyi ile birlikte azalmış HDL düzeyleri kardiyovasküler hastalık riskinin arttığına işaret eder.
Kolesterol LDL: Özellikle ateroskleroz ve koroner kalp hastalığı riskini saptamak için kullanılır. LDL-kötü kolesterol düzeyinin yüksek olması, ateroskleroz ve koroner kalp hastalığı riski ile yakından ilişkilidir
Kolesterol VLDL: VLDL kolesterol ( Very Low ) çok düşük yoğunluklu kolesterol türüdür. LDL Kolesterol kadar tehlikeli değildir.
Trigliserid: Trigliserit düzeylerinin ve kolesterolün artmış olması ateroskleroz için risk faktörleridir. Trigliserid ve kolesterol değerlerinin beraber değerlendirilmesi daha anlamlıdır. İnsan plazmasının temel yağ elemanıdır.
Böbrek Fonksiyon Testleri
Üre: Böbrek fonksiyon yetmezliklerinde düzeyleri yükselir. Düşük protein alımlarında, artmış protein sentezi, ağır karaciğer yetmezliği ve gebelikte düzeyleri düşer.
Kreatinin: Kreatinin düzeyinin yükseldiği durumlar böbrek fonksiyon bozukluğu, kas hastalıları, şok, dehidratasyon, hipertiroidizm,akromegali ve gigantizm, et türü gıdaların alımı kan kreatinin düzeyinin azaldığı durumlar kas kitlesinin azalması,şiddetli karaciğer hastalığı, yetersiz protein alımı ve gebeliktir.
Tam İdrar Analizi: İdrar sedimenti, idrarda şeker, protein, albumin, nitrit, keton, ürobulin, ürobilinojen, pH, Dansite, Renk, yoğunluk, iltihap,taş veya kum dökme gibi böbrek ve idrar yolları hastalıklarının teşhisi.
Ürik Asit: Gut Hastalığı, böbrek yetmezliği, alkolizm, lösemi, açlık, down sendromu, kurşun zehirlenmesi. Ağır eksersiz ve yüksek pürinli diyetlerde yükselebilir
Karaciğer Fonksiyon Testleri
SGOT (AST): Sırasıyla kalp, karaciğer, iskelet kası, böbrek, beyin, pankreas, dalak ve akciğer dokularında oluşan hasarları belirler. Hücre hasarı gerçekleştikten sonra 12 saat içinde seviyeleri yükselir.
SGPT (ALT): Primer olarak karaciğer hastalıklarının tanısında ve bunun yanı sıra hepatit tedavisinin, aktif postnekrotik sirozun ve tedavi sonrası ilaç etkilerinin izlenmesinde kullanılır. Herhangi bir sebeple oluşan akut karaciğer hücresi ölümü, ciddi şoklar, kalp yetmezlikleri ve büyük travmalarda seviyeleri çok artar. Siroz, tıkanma sarılığı, karaciğer tümörleri, yaygın myokard infarktüsü, myokardit, muskuler distrofi, preeklampsi, kas travmaları, yağlı karaciğer, kronik alkol kullanımı, şiddetli yanıklar ve ağır pankreatit olgularında seviyeleri yükselir.
Gama Glutamil Transferaz (GGT): GGT esas olarak böbrek, karaciğer ve pankreas kaynaklı bir enzimdir. Böbrekte daha yoğun olmasına rağmen genellikle karaciğer değerlendirilmesinde kullanılır. Karaciğer hastalıkları, Kolon ve göğüs kanserlerinin tanısı.
Alkalen Fosfataz (ALP): Karaciğer ve kemik hastalıklarının değerlendirilmesinde, Safra kesesi ,İntrahepatik ve extrahepatik kolestaz,siroz, hepatitler, infeksiyöz mononukleoz gibi karaciğer hastalıklarında Paget Hastalığı, metastatik kemik hastalıgında.
Total Bilirubin: Serum bilirubin düzeylerindeki artış, eritrositlerde aşırı bir yıkım olduğunda ya da karaciğer normal miktarda üretilen bilirubini dışarı atamadığında görülür.Ten renginde Sarılık yapar.
Direkt Bilirubin: Direkt bilirubin değerleri pankreas başı kanseri, koledok kanalı taşları ve Dubin-Johnson Sendromu´nda yükselir.
İndirekt Bilirubin: İndirekt bilirubin değerleri total bilirubin ile birlikte seyreder.
Total Protein: Protein kaybının arttığı böbrek sendrom, ağır yanık, karaciğer hastalıkları, yetersiz protein alınımında düşer. Artmış düzeyleri, susuzluk ve multiple myolomda görülür. Böbrek ve karaciğer hastalıklarının takibinde kullanılır.
Albumin: Akut ve kronik enflamasyonlar, karaciğerin sentez kapasitesinin azalması , nefrotik sendrom, yanık, travma gibi vücut yüzeylerinde kaybın artması, Plazma su konsantrasyonunun azaldığı durumlarda konsantrasyonu yükselir
Globulin: Böbrek ve karaciğer hastalıklarının takibinde kullanılır.
Mide Hastalıkları ve Ülseri:
HPSA (Helicobacter Pilori):Bu bakterinin asitle birlikte, ülser oluşumunda rol oynayan en güçlü etken olduğu saptanmıştır. Bakteri hem koruyucu faktörleri azaltarak, hem de mide asidinin gücünü arttırarak mide ülserine neden olmaktadır. H.pylori ile infekte ve aşırı asit salınımı olan kişiler mide ülseri, mide kanseri ve duedonum ülseri için büyük risk taşırlar. Mide hastalıklarına yol açan bakteridir.
Romatizma Tetkikleri
ASO (Anti-Steptolizin-O): Geçirilmiş streptokok infeksiyonunu gösterir. Romatizmal araştırma testidir.
CRP (C-Reaktif Protein): Romatizmal hastalıklarda aktivasyonun en iyi göstergelerinden biridir. İnfeksiyonun varlığını gösterir
RF (Romatoid Faktör): Romatoid artirit ,Kalp Romatizması
Sedimantasyon: İnflamatuar hastalıklar,romatizmal hastalıklar,akut ve kronik infeksiyonlar, maligniteler, romatoid hastalıklar.
Risk Belirleyicileri
Dışkı Mikroskopisi: Dışkının mikroskopla incelenmesidir,parazit ve yumurtalarının,kurtçuk ve asalakların tespiti, teşhisi, sindirim, iltihap ve gizli kanama teşhisi, ishale yol açan mikropların tespiti.
Gaitada Gizli Kan: Gizli iç kanama yada mide kanaması gibi hastalıkların teşhisinde kullanılır. Ayrıca Kalın bağırsak (kolon ve rektum) kanseri için en basit tanı yöntemi, gözle görülemeyecek kadar az miktardaki kanın olup olmadığını tespit etmek için dışkının incelenmesidir. Bu dışkıda gizli kan tespiti olarak adlandırılır. Bu test uzun yıllardır kullanılmaktadır. Fakat bu test sadece tespit yapıldığı anda kanayan kanserleri ve polipleri tespit eder.
Görüntüleme Yöntemleri
Bilgisayarlı Spiral Tomografi (BT): BT; Hastanın istediği bir bölgeye tomografi çekilir. Hasta tomografi çekimlerinden birini doktorunun tavsiyesi doğrultusunda da çektirebilir. Kist,tümör ,eklem veya kas damar hastalıklarının tespiti.
Akciğer Filmi (Grafisi): Akciğer hastalıkları, Akciğerde tümör ve lezyon belirlenmesi, zatürre ve verem gibi hastalıkların teşhisi.
EKG (Elektrokardiografi): Kalp kasının ve sinirsel iletim sisteminin incelenmesi, kalp ritim bozuklukları, kalp krizi teşhisi.
Tüm Batın Ultrasonu (USG): Tüm iç organların uzman radyoloji doktoru tarafından görüntülenmesi, karaciğer, dalak, safra kesesi, safra yolları, böbrekler, pankreas, üriner sistem, yumurtalıklar, mesane, prostat v.s .
Tiroid Ultrasonu (USG): Tiroid bezi ultrasonu ,guatr hastalıklarının tanısı için uzman hekim tarafından görüntülemesi gerçekleştirilir.
MamoGrafi: Mamografi, meme muayenesi esnasında memede şüpheli bir kitle bulunması durumunda bu kitlenin yerinin ve niteliklerinin belirlenmesi amacıyla yardımcı bir tanı testi olarak yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Bununla beraber meme kanseri açısından hiçbir risk faktörü bulunmayan, hiçbir şikayeti olmayan ve yıllık yapılması önerilen meme muayenesi normal bulunan kadınlara da belli aralıklarla meme kanseri tarama testi olarak rutin mamografi önerilmektedir.Risk tespit edilmedikçe 40 yaş üstü bayanlarda uygulanır.
Kemik Yoğunluğu Ölçümü: Kemik erimesi ve kemik hastalıkları tanısı, 40 yaş üstü bayanlarda uygulanır.